Hava soğuktu üstelik. Kar yağıyordu. Başta kahve içtik
Pirinçhan'da. O anlattı ben dinledim, ben anlattım o dinledi. Diyorum ya ne
anlattığımın ya da anlattığının önemi yoktu diye aynen öyle işte. Anlatmış
olmak için bile anlatıyor olabilirdik. Ardından çay içtik. İyice üşümüş olmalıyız
ki kapalı bir alana gittik. Maksat ısınmak elbette. :) Oturulacak yer
bulamayınca biraz daha yürüdük, konuştuk.
Dış dünya ile iletişimini kesip karşındaki insan ile muhabbet
etmek, anlattıklarını dinlemek, sen konuşurken de onun seni can kulağı ile
dinlemesi ve sıkılmıyor olmak mutluluk verici ve rahatlatıcı bir şey.
Böyle kişilerle samimi olduğum için gerçekten şanslı hissediyorum
kendimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder