25 Kasım 2011 Cuma

A'dan Z'ye

Güçlü görünmeye çalışmak gibi, aslında kendimi  ve etrafımdakileri kandırmama sebep olan tuhaf bir huyum var.  Gitseler, anneme sorsalar doğal olarak a'dan z'ye her şeyimi bilir. 

''En sevdiği yemek ne?'' sorusuna anında yaprak sarması der mesela. 

''En sevdiği renk nedir?'' sorusuna da sarı diyecektir anında.

''En sevdiğiniz yönü nedir?'' sorusuna ise muhtemelen çok güçlüdür -kas gücü değil- diyecektir ama yanılacaktır. Tamamen alakasız olabilir belki ama büyük kardeş olmanın, anne-baba çalıştığından dolayı haklı durumdayken bile kardeşin iyiliği için susabilmenin ya da bulunulan ortamdaki huzuru bozmamak için özür dilemenin yarattığı savunma mekanizması olabilir bu. Hep var olan düzeni koruma isteği, hep yıkılmadım ayaktayım çabası. Hatta sırf bu yüzden yeni tanıştığım insanlar tarafından 'çok soğuk görünüyorsun' diye olumsuz yönde eleştirildiğim olmuştur. Güçlü görünme çabası, duyguları fazla belli etmeme çabasını da beraberinde getirmiştir çünkü. Aslında haddinden fazla duygusal olunmasına rağmen. 

Bir defasında, daha ilk okulda iken çok kötü düşmüştüm. Ama görmeniz gerek her yerim kanıyor, ağlayacak gibi oluyorum mesela zor tutuyorum kendimi. Küçüklüğümde dahi bu güçlü gözükme huyu ket vurdu duygularıma. Orada gözyaşı döktüğümü de görmemiştir kimse. 

Örnekler verebilirim fazlasıyla ama bunu da yapmanın pek mantıklı açıklaması yok sanırım. Hatta konunun dağıldığının da farkındayım. 

Her neyse; her insan ağlar. Bu o an ki hissedilenle ilişkilendirilebilir belki. Belki de çocukluktan beri empoze edilen 'ağlamak kişiyi basit gösterir' mantığının eseridir bu. Ha hiç mi ağlamadın diyorsunuzdur şimdi. Yalnızken çok ağladım. Yalnızken duygularım mantığımın önüne geçiyor çünkü engel olamıyorum. Kısacası bu iyi bir şey midir bilmiyorum. Ama çizdiğim bu profilin, aslında benimle çok alakasının olmadığı bir gerçek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder